Salı, Mart 29, 2011
Pazar, Mart 27, 2011
acemi blogger :)
Blog yazmaya başlayalı yaklaşık 1,5 yıl oldu.Çok sık yazamıyorum.Sanırım bu yüzden de hala acemisiyim.Bir headerım bile yok mesela.İlgilenmek istiyorum aslında ama çok fazla da zaman ayıramıyorum.Biri bana yardım etsin lütfen! İmdaat :))
Cumartesi, Mart 26, 2011
sonunda yazabildim
Geçen sefer yazamadıklarımı unutmadan ki bazı unuttuklarımda oldu ama, eklemek istiyorum.Önceki hafta salı benim doğum günümdü.Canım sevgilimin güzel sürprizleriyle kutladık.Kendisi benim hayatımın en güzel hediyesidir aslında, başka şeyler olmasa da olur.Bana yaşattığı herşey için binlerce teşşekkür sevgiliye.
Geçtiğimiz günlerde Fracture filminin DVD'sini izledik.Başrolünde Anthony Hopkins vardı.Her zamanki gibi çok vurucu oynamış.Karısının ihaneti sonucu, onu çok zekice bir planla öldüren bir koca ve cinayeti ispatlamaya çalışan genç bir avukat arasında kurgulanmış bir film.Gözümü ayırmadan izledim diyebilirim, oldukça sürükleyiciydi.Film, sonlara doğru biraz yalpalasada, kesinlikle izlenmesini tavsiye ederim.
Ayrıca geçtiğimiz cumartesi günü kahvaltı için ilk defa gittiğim Çukurambar'da bulunan Zamane Kahvesi isimli mekandan bahsetmek istiyorum.Ama ne yazık ki, dalgınlıktan mı, çok acıkmış olmamsan mı, bilmiyorum hiç fotoğraf çekemedim.Sonradan aklım başıma geldiğinde de çok geç olmuştu.Merak edenler olursa internet sitesinden yada facebook sayfalarından inceleyebilirler.Mekandan içeri girildiğinde ferahlık ve sıcaklık veren bir havası var.Çalışanlar güler yüzlü ve ilgililer.Yediklerimize gelecek olursak, kahvaltı tabağındaki peynir ve zeytinler lezzetliydi.Çok kolay su böreği beğenmeyen biri olarak, buradakini beğendim.Sucuklu yumurtası da gayet iyiydi.En çok reçellerini beğendim diyebilirim.Şirin minik kavanozlarda, el yapımı reçellerinin baymayan tadı çok güzeldi.Etiketinde Bodrum'da yapıldığı yazıyordu.Genel olarak yediklerimden memnun kaldım diyebilirim.Ben beğendim bu modern kahveyi.
Etiketler:
izledim-okudum-dinledim,
kişisel,
mekan,
yedim-içtim-pişirdim
Perşembe, Mart 10, 2011
Ankara'dan Beyaz Manzaralar
Dün Ankara'da böyle görüntüler vardı.Hava şartlarından dolayı işe gidemeyen sevgili ile çok keyifli bir gün geçirdik.Ankara'da yaşamaya başladığımdan beri bu kadar kar yağışı hiç olmamıştı.Bütün perdeleri açıp, lapa lapa yağan karı izlemek de ayrı bir güzellikti.Diliyorum ki; doğa, insanlar için her zaman güzel yüzünü gösterir.
Salı, Şubat 15, 2011
güzel haftasonunun ardından
Geçtiğimiz haftasonu benim için çok özel anlar yaşadığım, keyifli, mutlu, yemeli-içmeli bir haftasonuydu.Sevgilimin sürprizi üzerine Aşk Tesadüfleri Sever'i izledik.Tıpkı ismi gibi tesadüf üstüne tesadüflerle doluydu.Bizim içinde tesadüfleri vardı filmin:).Neyse beğendik diyebilirim.Kötü değildi yani.Bence ince bir çizgi vardı, o da filmin verdiği duyguyu iyi ayarlayabilmiş olmalarıydı, sanki biraz fazlası ya da azı filmi kötü yapabilirdi diye düşünüyorum.Film Ankara manzara ve mekanlarıyla doluydu.Ankara'da birkaç yıldır yaşayan biri olarak, bu bende çok bir duygu uyandırmadı.Sadece tanıdık olmaktan ibaretti.Anlatılan dönem gençliğini Ankara'da geçirmiş olanlar için daha anlamlı olabilir.Filmin, müzikleri güzeldi diyebilirim.
Film sonrası Big Chef's iyi gitti.Frontera merlot eşliğinde, ilk defa yediğim kavurmalı pizza lezzetliydi.
Pazar günü, annemlerin Antalya'dan göndermiş olduğu enginar ve bakladan, resimde görüldüğü üzere Baklalı Enginar (bol dereotlu:)) yaptım.Keyif soframızda, dil balığı ile birlikte güzel bir lezzet oldu.
Tarif:
4 adet enginar
100 gr kadar taze bakla içi
1 adet kuru soğan
Yarım çay bardağı zeytinyağı
2 adet küp şeker
1 tatlı kaşığı un
tuz
dereotu
(isteğe bağlı limon suyu)
Yapılışı:
Soğanlar yemeklik doğranarak, zeytinyağında pembeleşinceye kadar kavrulur.Bakla içi eklenerek çok az daha kavrulur.Enginarlar eklenerek üzerini geçecek kadar su ilave edilir.Un yarım çay bardağı suyun içinde ezilip, karıştırılarak ilave edilir.Şekeri ve tuzu atılır.Yumuşayıncaya kadar pişirilir.İsteğe bağlı olarak, ocağı kapatmadan yaklaşık 5 dk önce çeyrek limon suyu eklenebilir ama ben kullanmadım.Servis sırasında da limon kullanılabilir.Piştikten sonra dereotu eklenerek karıştırılıp servis tabağına alınır.Soğuk ya da ılık servis yapılabilir.Afiyet olsun:)
Dün aşağıda görmüş olduğunuz pasta ile epey bir uğraştım.Aslında uğraştığım pasta yapımı değil de şekli idi.Kalp şeklinde kalıbım olmadığı için bu şekli düzgün olarak vermek biraz zorlayıcı oldu.Ama başarılı olduğumu zannediyorum:)
En son olarak da sevgililer günü bahane, aşk şahane diyorum:)
Etiketler:
izledim-okudum-dinledim,
kişisel,
mekan,
yedim-içtim-pişirdim
Cuma, Aralık 31, 2010
VERY HAPPY NEW YEAR:))
Çok sağlıklı, çok huzurlu, çok mutluluklu, çok gezmeli, çok yemeli; herşeyin en güzelinin çok çok olduğu bir yıl olsun:))
Cumartesi, Aralık 11, 2010
karlar düşer..
Yılın ilk karı bugün itibariyle Ankara'ya düşmüş bulunmakta.Karın en çok ağaçlardaki manzarası hoşuma gidiyor.Ve tabiki ilk yağdığı şekli.Sonrasında ortalıktaki çamur halini hiç sevmiyorum.Bu kış sert geçecek deniyor ama umarım öyle olmaz.Bazen soğuk ve gri hava bütün enerjimi tüketmeye yetiyor.Neyse; havalar nasıl olursa olsun, sizin havanız güzel olsun diyelim! :))
Geçtiğimiz hafta benim için çok özel bir kutlamayı da yapmış bulunmaktayız.Ve buradan diyorum ki: Senin doğum günün, benim en mutlu günüm!(Mesaj yerine çoktan ulaştı zaten).Uzun zamadır bitirmeye çalıştığım,hep araya birşeyler giren, kitap; Ye Du Et Sev (Eat Pray Love)-Elizabeth Gilbert sona yaklaşmak üzere.Zaten bu zamana kadar hep bu kitabın ismini elimden geldiğince hayat felsefem yapmaya çalışıyordum, kitabı görünce de tabiki hemen atladım diyebilirim.Kitap filme de uyarlandı.Javier Bardem (ee bu da sevindirdi) ve Julia Roberts oynuyor.Film çoktan vizyona girdi, belki çıktı bile!Ama ben henüz kitabı bitiremediğim için filme gidemezdim.Artık dvdsini alırım diye düşünüyorum.Ama tabi kitabı okunan bir film izlenince genelde hayal kırıklığı yaşanır.Çünkü yönetmenin kendin olduğu bir film çekilmiştir bile zihninde.Dvdyi izledikten sonra yine yorumlarımı yazarım.Kitap olarak beğendim, ancak çeviride bazı problemler vardı sanırım.İtalya aşkına aşk katacak bir film.Keşke kısa bir süreliğine İtalya'da yaşama şansım olsaydı.Evrenden istiyorum istiyorum...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)